1. Kendimiz
Başroldeyiz.
“Ay çok yorgunum ya…”
“Şimdi kalksam çayı koysam… ama yani sonra dökülürse?”
Güya içimizden konuşuyoruz ama sesli. Kendi düşüncelerimizle sözlü tartışma yapıp sonra “aman neyse” diye kestirip atıyoruz.
2. Telefon
Evet, bazen telefonla konuşmuyoruz ama telefona konuşuyoruz.
“Niye şarjın yine bu kadar hızlı bitti?”
“Ben sana ekran süresini düşür demedim mi?”
Arada bir sinirden “senin yüzünden hayatım mahvoldu” da ekleniyor. Cevap yok. Ama suçlu bakıyor gibi.
3. Kahve Makinesi / Kettle
“Beni ne zaman yarı yolda bırakacaksın acaba ha?”
Suyun fokurdamasıyla sanki konuşma başlıyor, bir bağ kuruluyor. “Hadi aşkım, sen yaparsın” dediğimiz de oluyor. Kafayı yedik, evet.
4. Ayna
Aynada bir durup kendimize “Gerçekten bu muyuz?” bakışı atmadıysak, yalnız değiliz demektir.
Bazen gülümseyip “eh fena değil” diyoruz. Bazen de şöyle geriye çekilip “of, yaş almışım” diye bir iç çekiyoruz.
Kendi yüzümüzle flört ettiğimiz bile oluyor. Şaka değil.
5. Kedi (ya da köpek, kuş, ev bitkisi…)
Kedimiz koltuğun kenarına oturmuş, dünyayı umursamıyor. Biz ona:
“Sen bana küs müsün?”
“Bak bugün dışarı çıkmadım sırf seninle olayım diye.”
Kedi gözlerini devirmiyor ama kafasını çevirmesi yeterli oluyor. Biz yine de devam: “Bana trip atma, seni doğurduğum günü hatırlıyor gibiyim.”
6. Buzdolabı
Açılır, kapanır, tekrar açılır.
“Bir şeyler eklendin mi bana?”
“Beni hayal kırıklığına uğrattın.”
Kimi zaman onu suçluyoruz, kimi zaman içerideki son yoğurtla vedalaşıyoruz. Buzdolabı bizi çok şeyle yüzleştiriyor.
7. Televizyon / Netflix Ekranı
“Yine mi önerilenlerim rezalet?”
“Ben bu diziyi niye izliyorum ki hâlâ?”
“Beni tanımıyorsun artık Netflix.”
Bir nevi toksik ilişki. Ama ayrılamıyoruz.
8. Bitmeyen Çamaşır / Bulaşık Yığını
“Size dün de baktım, niye azalmadınız?”
“Siz kendinizi yıkayamıyor musunuz?”
Üzgünüz, bu eşyaların bizi anladığına eminiz. Ama umursadıkları şüpheli.
9. Duvardaki Saat
“Zaman geçmiyor ya…”
“Ne yani şu an Cuma olmadı mı hâlâ?”
Saat cevap vermiyor ama o tik tak sesiyle bize sarkastik sarkastik gülüyor gibi.
10. Hayali Tartışmalardaki Karşı Taraf
“Tamam mı? Beni susturmaya çalışma!”
“Sen öyle deyince haklı mı oluyorsun mesela?”
Bu kişi gerçek hayatta yok. Ama biz içimizdeki o diyalogu 18 farklı şekilde kuruyor, kazanıyor, ağlatıyor, sonra tekrar kazanıyoruz.
Oscar’lık performans. Hem senaryo hem oyunculuk bizde.
🎤 Son Söz:
Yalnızlık bazen sessiz bir kaçış gibi görünse de evin içinde ciddi bir nüfus var. Ve hepsiyle gün içinde birkaç cümle mutlaka alışverişimiz oluyor.
Belki de deli değiliz… sadece sosyal varlıklarız. Kendimize özel bir sitcom’un içindeyiz.
Ve final sahnesinde yine aynaya dönüp şöyle diyoruz:
“İyiyiz ya… bence biz gayet iyiyiz.”
0 Yorum