Türkiye’nin en güzel coğrafyalarından birinde yer almasına, deniziyle, dağıyla, zeytiniyle, termaliyle övünmesine rağmen, Balıkesir’in ortak sesi hâlâ tam anlamıyla yükselmiş değil. Neden? Çünkü bu güzel şehir, potansiyeliyle yaşadığı arasında ciddi bir makas barındırıyor. Peki Balıkesir’in en büyük problemi ne?
Kısa cevap: Sahipsizlik ve vizyonsuzluk.
Detaylandıralım.
1. Yatırım Var Gibi Ama Yok
Balıkesir’in üzerine yıllardır yapışmış bir etiket var: “Gelişmeye açık.” Ancak bu açık, bazen sonsuza uzanıyor gibi hissettiriyor.
Lojistik konumu müthiş – hem İstanbul’a hem İzmir’e yakın. Ama sanayi, turizm ya da tarım yatırımları dağınık ve kopuk. Büyükşehir unvanı aldı ama büyükşehir gibi yönetiliyor mu, tartışılır.
2. Kentleşme mi? Betonlaşma mı?
Plansız büyüyen bir şehirle karşı karşıyayız.
Özellikle merkezde altyapı, trafik, toplu ulaşım gibi temel hizmetler hâlâ “köy kent arası” bir seviyede.
Yeni yerleşim yerleri açılıyor ama sosyal donatılar, yeşil alanlar, kültürel yapılar geride kalıyor.
Yeni binalar çok, yaşanabilir mahalleler az.
3. Gençler Nereye Gidiyor?
Balıkesir’de üniversite var ama mezunlar kalmıyor.
Genç nüfus, kariyer, sosyal hayat ve gelecek ümidi için ya İzmir’e ya İstanbul’a kaçıyor.
Çünkü burada ne iş güvencesi var, ne kültürel zenginlik, ne de yaratıcılığı besleyecek bir yaşam alanı.
Oysa Bandırma Limanı, Ayvalık gibi turizm cennetleri, Gönen'in termali, Edremit Körfezi, Kazdağları gibi değerler elimizde. Sadece kullanmayı bilmiyoruz.
4. Turizmde Günübirlik Kısırdöngü
Ayvalık, Cunda, Erdek, Akçay… Türkiye’nin dört bir yanından turist çeken yerlerimiz var.
Ama bu bölgeler çoğu zaman yazlıkçı kalabalığına teslim oluyor, nitelikli turizm gelişemiyor.
Ne sürdürülebilir bir turizm politikası var ne de bölge halkının kalkınmasını sağlayacak bir model.
Denizimiz, dağıtmaktan çok tüketiliyor.
5. Sahipsizliğin Sessizliği
Aslında Balıkesir’in en büyük problemi bir tane değil, ama en temel eksiklik: birlikte hareket etme iradesinin yokluğu.
Ne halk tam olarak sesini duyurabiliyor, ne yönetenler halkla bütünleşiyor.
Yerel medya zayıf, STK’lar etkisiz, gençlik pasif… Ve tüm bunların üstüne; şehrin "vizyoner bir hikâyesi" yok.
SONUÇ:
Balıkesir ne köy, ne tam kent.
Ne sahipsiz, ne de gerçekten sahiplenilmiş.
Her şeye sahip ama hiçbir şeyi tam değerlendiremeyen bir şehir.
Eğer Balıkesir’i “potansiyeli olan” bir yer olarak görmekten çıkıp “gerçekten yaşayan, üreten, konuşan bir şehir” haline getireceksek; ilk adım ortak bilinç ve gerçekçi planlama ile atılmalı.
Çünkü bu şehir, “güzel” olmanın ötesinde artık hak ettiği gibi yaşanabilir olmak zorunda.
Görüşünü belirt, şehrin geleceğine katkı sağla!
Ankete katıl:
🔘 Alt yapı ve ulaşım sorunları
🔘 Genç nüfusun göç etmesi
🔘 Yatırımların yetersizliği
🔘 Vizyonsuz kentleşme
🔘 Turizmin niteliksizliği
🔘 Diğer (Yorumlarda belirt!)
🟡 Yorumlarda görüşünü detaylandır, belki bir sonraki yazının konusu senin cümlenden çıkar!
0 Yorum