Bazı sorular insanın içine sessizce düşer.
“Ben kimdim, kim oldum ve kim olacağım?” gibi.
Ben de kendime sormaya karar verdim. Hayatımı 5 parçaya ayırdım. Her bir döneme gözlerimi kapatıp gittim. Kimi zaman utandım, kimi zaman özledim. Ama her şeyden önce içimde hâlâ yaşayan versiyonlarımı fark ettim.
🌼 5 Yaşındaki Ben: Masumiyetin En Yüksek Hali
Benim için dünya, sınırsız bir hayal gücünden ibaretti.
Geceleri oyuncak ayımı sımsıkı sarılarak uyur, sabahları camdan dışarı bakıp “acaba bugün neler olacak” diye heyecanlanırdım.
Kırıldığımda çabuk unuturdum. Çünkü henüz gurur diye bir şey tanımamıştım.
İnanmak kolaydı. Sevmek de.
O yaşlardaki ben, hâlâ içimde bir yerlerde oturuyor. Bazen sebepsiz yere ağladığımda onun gözyaşları karışıyor benimkine.
🌱 15 Yaşındaki Ben: Kim Olduğumu Bilmeden Her Şeye Kızgındım
Ergenlik demek, kabına sığmamak demekti.
Aynaya bakar ama orada kimi gördüğümden emin olamazdım.
Kendime haksızlık eder, herkese “anlamıyorlar beni” diye içlenirdim.
Bir defterim vardı; kimsenin okumadığı bir yerlerde, sayfa kenarlarına yazılmış haykırışlar dolu.
Aşık oldum, küstüm, vazgeçtim, tekrar başladım.
Ama en çok kendime haksızlık ettim.
Yine de içimde bir umut vardı. Dünyayı değiştirebileceğime dair çocukça bir inanç.
🌊 25 Yaşındaki Ben: Her Şeyi Bilecek Gibi Görünüp Hiçbir Şeyden Emin Olamamak
“Artık büyüdüm” cümlesini belki en çok bu yaşta kullandım ama hiçbir cümleye bu kadar az inandım.
Mezuniyet, iş hayatı, belki aşk, belki ayrılık…
Hayatın gerçekten başladığı, ama bana hiçbir kopya vermediği dönemdi.
Kimi sabahlar uyanıp kendime “ben ne yapıyorum?” diye sorduğum oldu.
Ama yine de yürüdüm.
Bir şeyin doğru olup olmadığını bilmiyordum ama hareketsiz kalmanın daha kötü olduğunu hissediyordum.
🍂 Şimdiki Ben: Yorgun Ama Bilge
Artık biliyorum ki bazı şeyler geçmiyor ama onlarla yaşamayı öğreniyorsun.
Hatalarımı affettim, eksiklerime gülümsedim.
Biri beni sevmese de ben kendimi biraz daha sevebilmeye başladım.
Sakinleştim. Eskiden beni çıldırtan şeylere sadece başımı sallayıp geçiyorum artık.
Artık büyük hedefler peşinde değilim belki, ama huzurun peşindeyim.
Ve evet, hâlâ eksiklerim var ama bu kez onları tamamlamaya değil, kabul etmeye çalışıyorum.
🔮 10 Yıl Sonraki Ben: Kim Biliyor?
Belki başka bir şehirde, belki aynı odada ama farklı bir bilinçte…
Umarım hâlâ içimdeki çocuğa sarılabiliyorumdur.
Umarım hayatın getirdikleri beni daha da yumuşatmıştır.
Ve umarım bir sabah uyanıp sadece “şükür” diyebileceğim bir hayat kurmuşumdur.
Belki yeni hayallerim olacak. Belki çoktan vedalaştığım hayaller geri dönecek.
Ama ne olursa olsun, geçmişteki her halimi içimde taşıyor olacağım.
Çünkü ben, ben olmayı hepsi sayesinde öğrendim.
🎈Peki Ya Sen?
Haydi şimdi sen de düşün.
5 yaşındaki halinle karşılaşsan ne söylerdin?
15 yaşındaki sen seni şu an görse gurur duyar mıydı?
25 yaşındaki senin hatalarını affettin mi?
Ve en önemlisi, gelecekteki senin yüzüne gülümseyebileceği bir hayat kuruyor musun?
Yorumlara yaz. Çünkü hepimizin geçmişten bugüne, bugünden yarına bir hikâyesi var.
Ve her biri yazılmaya değer.
0 Yorum